• Haberler
  • Yaşam
  • Teknolojiye ayak uydurdu unutulmaya yüz tutmuş semerciliği ayakta tutuyor

Teknolojiye ayak uydurdu unutulmaya yüz tutmuş semerciliği ayakta tutuyor

Elazığ'ın Palu ilçesinde 77 yaşındaki Septin Karaçam, unutulmaya yüz tutmuş semerciliği teknoloji ayak uydurarak ayakta tutuyor. Karaçam, Elim kolum tuttuğu sürece çalışacağım, fakire bedava da yaparım dedi.

Elazığ’ın Palu ilçesinde 77 yaşındaki Septin Karaçam, unutulmaya yüz tutmuş semerciliği teknoloji ayak uydurarak ayakta tutuyor. Karaçam, "Elim kolum tuttuğu sürece çalışacağım, fakire bedava da yaparım" dedi.

Elazığ’ın Palu ilçesinde yaşayan Septin Karaçam (77), unutulmaya yüz tutmuş semercilik mesleğini makineyle sürdürerek Doğu Anadolu’daki geleneği ayakta tutmaya çalışıyor. 6 çocuk ve 17 torun sahibi olan Karaçam, kullandığı makineler sayesinde mesleği devam ettiriyor. Geleneksel yöntemlerle yapılan semerlerin yerini artık makineyle üretilen parçalar alırken, Karaçam’ın ürettiği semerler de Elazığ’ın yanı sıra Bingöl, Tunceli başta olmak üzere çevre illere gönderiliyor. Karaçam, semerciliğe başladığı günden bu yana hiç durmadan çalıştığını belirterek, yıllarını verdiği mesleğin kaybolmaması için çabaladığını kaydetti.

Semerciliğe başladığı günden bugüne kadar ara vermeden çalıştığını ifade eden Karaçam, " Şimdi bu bölgede, doğu bölgesinde artık semercilik yapacak hiçbir usta kalmadı. Eskiden semercilikte çalışanların kolunu tutardılar, koluna göre semer ağacı atardılar ve ölçüsünü ölçerdiler. Şimdi bizde öyle bir şey yok. Semer ağaçlarını makineyle yapıyorum. Her şeyi sonbahar alırım, yaparım ve kışın boş olduğum zamanlar yaparım. İş sezonu açıldığı zaman semer işine başlarım. Makineyi eskiden marangozlar yapardı. Benim komşum bir marangoz Hicri Usta vardı. Hep onun yanında bakardım, makineleri nasıl çalıştığını öğrendim. Ben kendi işlerimi de onda yapmaya başladım. En son makineyi de o ustadan aldım. Adam yapamadı, işi bıraktı, ben planiye makinesini de ondan aldım" dedi.

"Belki de semercilikte de teknoloji ilerlemiş oldu"

Önceki ustaların aksine mesleğin geleceği için teknolojiye ayak uydurduğunu dile getiren Karaçam, " Belki de semercilikte de teknoloji ilerlemiş oldu. Bu rahatlık, bu kolaylık nereden olacak. Benden önceki ustalar arkası gelecek diye bir şey çalışmadı. Bugün varsa, yarın yok diye düşündüler. Dört tane çuvaldız, bir bıçak, yanına da bir de bir semer otunu itmek için bir demir. Semercilik yapmaya da ihtiyacım yok ama vatandaşın işi görülsün diye çalışıyorum. Elim, kolum tuttuğu müddetçe ve çalışma gücüm varsa bedavada olsa sonuna kadar çalışacağım. Diyelim ki fakir olan, bir semer yaptırmaya parası yok, yanıma gelsin ona bedavaya yaparım. Tunceli, Bingöl, Karakoçan ve çevresini herkese yapıp satıyorum. Semercilikte doğu bölgesinde benden başka yok. Ben yıllarımı vermişim, çekirdekten yetişmişim. Bir çuvaldızımı vurduğum zaman diyorum, ben bunu noksan vurdum, yanlış vurdum. Onu çeker, bir de yanına dikerim" şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme