'Şap hastası olan hayvanın kesilmesinde bir sakınca yoktur'
Elazığ Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cazim Bulut, şap hastalığı hakkında açıklamalarda bulunarak şap hastalığına yakalanan hayvanların kesilmesinde bir sakınca olmadığını belirtti.
Elazığ Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cazim Bulut, son zamanlarda artan şap hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu.
Şap hastalığının çiftlik hayvanları ve çift tırnaklı hayvanların viral bir hastalığı olduğunu belirten Başkan Cazim Bulut "7 tane serotipi olan A, O, C, Asya1, Asya2, Asya3 ve SAT1’den oluşan bir hastalıktır. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Elazığ’da da 1 aya yakındır bütün illerde hayvan pazarları kapatıldı. Aynı zamanda şap hastalığının göründüğü bölgede karantina uygulaması yapılarak hastalığın bir an önce söndürülmesi amaçlanıyor. İlimizde de bazı ova köyleri Tadım, Maden’in bazı köyleri Bermaz Ovası ve Kovancılar’ın Karaçor ve Büyükçaltı, Küçükçaltı ve Gemtepe gibi köylerde henüz söndürülmemiştir fakat çalışmalar devam etmektedir. Viral hastalıklarda spesifik bir tedavi olmadığı için özellikle de destekleyici yani hayvanın direncini arttıran tedavilere yönelmektedir. Şap hastalığı sığırlarda farklı koyun ve keçilerde farklı olmaktadır. Koyun ve keçilerde daha hafif seyrederken sığırlarda daha ağır seyrediyor. Yüksek ateşle başlar, depresyon ve bir gün sonra ağız salyasının akması ve içi su dolu keseciklerin oluşması bu kesecikler patladıktan sonra yerine yaraların şekillenmesi, tırnak bölgesinde ve dişi hayvanlarda meme bölgesinde benzer belirtiler gösterir" dedi.
Hayvanların şap hastalığına yakalanma oranımın son derece yüksek olduğunu aktaran Bulut, "Hızlı ilerler birçok bulaşıcı yolları vardır. Bakıcıların rolü, ahırların birbirlerine yakın olması ve aynı merada otluyor olmaları şap hastalığının yayılmasında çok önemli faktörlerdir. Şap virüsünü çevre ısısı ve şartlarına dayanıklı olması hastalığın söndürülmemesinde de olumsuz etkileri olmaktadır. Özellikle yüksek ısılarda çabuk denatüre olurken, kış mevsiminde daha uzun yaşam süresi olabilmektedir. Özellikle sosyal medyada son günlerde ölümle sonuçlanan vakaları sıklıkla görmekteyiz. Bunun ana sebebi yaz mevsimine denk gelmesi ve hayvanların yaz stresinde olmasıdır. Bundan dolayı da ölüm oranları bir miktar artmaktadır. Oysa gerek sığırlarda gerekse de koyun ve keçilerde ölüm oranı son derece düşüktür. Daha çok, ekonomik değer açısından hastalığa bakmak gerekiyor" diye konuştu.
Bulut, "Şap hastalığının bir diğer özelliği de şap hastalığına karşı yapılan aşılama programlarında virüsün bir tipine karşı yapmış olduğumuz aşılama, diğer virüs tipine yani çapraz bağışıklık desteklenmediği için bir başka suşa karşı bağışıklık şekillenmez. Dolayısıyla yeni bir suşanın ortaya çıkmasıyla hastalık tekrar oluşabilir. Önceki yıllarda A ve O tipine karşı yapılan aşılama programları farklı tiplerin görülmesiyle giderek artmaktadır. Trivalan ve Tetrevalan ve Pentevalan aşılar, piyasaya sürüldü. Dolayısıyla daha çok ekonomik açıdan bakmak lazım. Şap hastalığının bir diğer özelliği de özellikle genç hayvanlar buzağı ve kuzuda kalp kasına virüs yerleştiği için ölüm kaçınılmaz oluyor. Şap hastası olan hayvanın kesilmesinde bir sakınca yoktur. Her ne kadar literatürlerde zeolotik bir hastalık olduğu söylense de bizim sahada ki deneyimimiz ve saha çalışmalarımız şapın insana bulaştığına dair çok ciddi olmadığı tespit edilmiştir. Bazen ellerde ve sığırların ağzında görülen lezyonlar ufak tefek görülse de çok olumsuz sonuçlar doğurmamaktadır. Dolayısıyla şapa yakalanmış bir hastanın etinin tüketiminde de insan sağlığını tehdit etmediği için olumsuz bir sonuç olmayacaktır. Alınan bütün tedbirler daha çok hayvanı şapa karşı korumada ve hastalığı söndürmek için alınana tedbirlerdir. Yani insan sağlığını olumsuz etkilediğinden dolayı alınan tedbirler değildir" ifadelerini kullandı.