9. Avrupa Aşı Haftası
Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. İbrahim Halil Akkuş 9. Avrupa Aşı Haftası hakkında yazılı bir açıklamada bulundu.
“Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Komitesi, 2005 yılında aşılamanın desteklenmesini savunmak, toplumun aşılama ve aşı ile korunabilir hastalıklar konusundaki farkındalığının artırılması ve bilgilendirilmesini sağlamak, gezici ekiplerle saha tarama çalışmalarına hız vererek öncelikle 5 yaş altındaki eksik aşılı çocukların aşılarını tamamlamak ve aşılama hizmetine yeterince ulaşamayan gruplara ulaşılması amacıyla merkezi ve iller düzeyinde “Aşı Haftası” yapılmasına karar vermiştir. Böylece ilk “Aşı Haftası” Ekim 2005 tarihinde yapılmıştır. İkinci “Avrupa Aşı Haftası” 16-22 Nisan 2007 tarihinde ülkemizin de dahil olduğu 25 üye ülkenin katılımı ile gerçekleşmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Komitesi tarafından 22-26 Nisan 2014 tarihinde yapılmasına karar verilen Dokuzuncu Avrupa Aşı Haftasına 27 ülke ile birlikte ülkemizin de katılmasına karar verilmiştir.
Ülkemizde yapılacak olan dokuzuncu Avrupa Aşı Haftası etkinliklerinin amaçları;
Toplumun ve sağlık personelinin çocukluk dönemi aşı takvimi konularında bilgilendirilmesi,
Özellikle 5 yaş altı hiç aşılanmamış çocukların yakalama (catch up) aşılamasına başlanması,
Eksik aşılı/aşısız çocukların aşılarının tamamlanması olarak belirlenmiştir.
Aşı; İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneği olan virüs, bakteri v.b. mikropların hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksinler) etkilerinin ortadan kaldırılarak, geliştirilen biyolojik maddelere aşı denilmektedir.
Aşı uygulamaları vücutta savunma mekanizmasını uyararak, hastalık etkenini tanıyan ve bu etkenle karşılaşıldığında onu yakalayıp yok eden koruyucu maddelerin (antikorlar) oluşmasını sağlarlar.
Ülkemizde Genişletilmiş Bağışıklama Programının amacı aşı ile korunabilir hastalıkların ve bu hastalıklardan kaynaklanan sakatlık ve ölümlerin engellenmesidir. Bu program difteri, boğmaca, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, tetanoz (yeni doğan tetanozu dahil), verem, çocuk felci, hepatit-B, hepatit A, su çiçeği ve influenza tip b’ye bağlı hastalıkları kapsamaktadır.
Kızamık Hastalığının tedavisi yaklaşık 900 TL iken her bir doz kızamık aşısının maliyeti 20 Kr’tur. Kronik hepatit nedeniyle siroza ilerlemiş olan bir hastanın karaciğer nakli ve tedavi masrafları on binlerce TL iken 3 doz hepatit-B aşısının maliyeti sadece 1,2 TL’dir.
Aşılama çalışmalarına harcanan her 1TL, genel sağlık harcamalarında 30TL’lik tasarruf sağlamaktadır.
Daha önce büyük salgınlar ve ölümlere yol açan çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren tamamen yok edilmiştir. Hastalık etkeni yok edildiğinden çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmamış ve aşılama durdurulmuştur.
Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan poliomiyelit (çocuk felci) hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına getirilmiştir. 1988 yılında 350.000 olan vaka sayısı 2006 yılında 2.032 vakanın altına indirilmiştir. Ülkemizde son polio vakası 26 Kasım 1998 tarihinde görülmüştür. Ancak halen dünyada vakaların görülmesi nedeniyle program ve aşılama çalışmaları ile Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi Türkiye’yi 21 Haziran 2002’de “Poliodan Arındırılmış Bölge” Sertifikası ile belgelendirilmiştir.
Ülkemizde kızamık hastalığını yok etmeye yönelik bir program başlatılmış, 2003-2005 döneminde 9 ay-14 yaş grubunda 18.216.897 çocuğumuz ek kızamık dozu ile aşılanmıştır. Yılda 30.000 üzerinde vaka görülürken 2007 yılında sadece 3 kızamık vakası görülmüştür. Ülkemizde,
2002 yılından bun yana yürütülmekte olan Eliminasyon Programı kapsamında gerçekleştirilen yoğun aşılama kampanyaları ve yüksek rutin aşılama oranları ile kızamık vaka sayılarında çok büyük düşüşler kaydedilmiştir. Ancak, dünyada kızamık virüsü dolaşımı devam etmektedir, 2009 yılından itibaren de özellikle de Doğu Avrupa’dan başlayarak Batı Avrupa ülkelerine sirayet eden büyük kızamık salgınları yaşanmış ve halen yaşanmaktadır. Bu nedenle, virüs dolaşımının devamlılığın da rol oynayabilecek olan aşısız veya eksik aşılı tüm çocukların kızamık içeren aşı ile aşılanmaları son derece önemlidir.
Ülkemizde yalnızca aşı uygulanarak, uygulanması sağlanarak her yıl yaklaşık 40.000-50.000 bebeğin aşı ile korunabilir hastalıklardan ölümü engellenebilmektedir.
Aşılayın, önleyin, koruyun”
Bakmadan Geçme





